Periler Diyarı "KAPADOKYA"

Sevgili arkadaşlarım gezi bloguma ilk durak yeri olarak eşimin beni yıldönümümüzde süpriz yaparak götürdüğü kapadokyadan başlamak istedim.orası gerçekten de perili bi yer.ben gittim hayran kaldım,en kısa zamanda tekrar gitmek istiyoruz.kendi yaptığım albümümden resimleri özetleyerek sizlerede aktarmaya çalışıcam

 

Kaldığımız oteldeki odamız.

             Otel 3 tane eski rum konagindan olusuyo 10 odali filan sirin ve samimi biyer,cok da romantik :))

                         Otelimiz mustafapaşa (sinasos) denen yerdeydi ürgüp merkeze çok yakın

                      Çanak ve çömlekleriyle ünlü avanos

                     Çömlek yapma heyecanıı.çok zor bi iş.Valla adam yardim etti de bişiler yaptım,misal en buyuk yardimi asagidaki carki cevirmek oldu,hem elinle sekil verip hem carki dondurmek cok zor

                                            Asmalı Kona'kı ziyaret etmeden dönmek olmazdı..

                                          Ürgüp temenni tepesi,panaromik olarak şehrin izlenebildiği keyifli bir nokta

                                            Ürgüp'ün meşhur testi kebabı tadı nefiss,mutlaka denenmeli

                                               Balonumuz hazırlanıyooor

                                            Sabahın 06.00 sı ve biz gün doğumunu izlemek için balondayızz,ilk deneyimimiz heyecan büyük :))

                                               Balon gerçeşten eşsiz enfes bi deneyim,mutlaka denemelisiniz

                                              Yavaş yavaş iniyoruz ve yolda görünen minibüs bizi takip ediyor

                                                                       Takibe devam çünkü bu balon işi çok komplike bi iş,balonun belirlenen bir alana inmesi mümkün değil,o yüzden inişe yakın her balonun minibüsü onu takip ediyor. bissürü personel çalışıyo balon kalkarken ve inerken. ve balondakiler indiğinde o minibüslere binip otellerine gidiyorlar.

 Mekan farketmiyo düz bir zemin olması yeterli,balonlar heryere inebiliyo, her tarlaya bu yüzden bir sürü çiftçiyle papaz oluyormuş balon firmaları :)

 Ve sağsalim yerdeyiz,sabahın köründe şampanyayla kutluyoruz bu inişi..pilot diyorki şampanyanın mantarını yakalayana süpriz ödül vericem

 Hoop mantar bende,ben yakaladım :) ve ödülüm şampanyanın mantarından ve kapağından minyatür bi balon yaptı pilot ve bana hediye etti :)  

                                              Üstüne bir de madalya alıyoruz cesaretimizden ötürü :)

                                                Tipik peri bacaları

                           Dilek ağacında dileğimiz de diledik

Uçhisar kalesi manzarası,buradan da şehir güzel gözüküyor,bu kentte her yer mağara lokantalar,diskolar hatta migros bile :)) çok etkileyici

  Derinkuyu yeraltı şehri,8 katlı bir yeraltı şehri yaklaşık 100.000 kişi yaşabiliyormuş burada zamanında..ben acayip kötü oldum çok dar ve sıkışık yerler sadece 2 katı gezip apar topar çıkmak zorunda kaldık :)Turistler tazı gibi en alt katlara kadar iniyorlar ama ben çok fena oldum nefes alamadım 2. kattan zar zor döndük,kötü bi tecrübe oldu benim için bidaha asla girmem yani oralara

     Ihlara vadisi görülmeden gelinmemesi gereken bir doğa harikası..Eşimle hemfikir olduğumuz bir konu da üklemizde ne güzel yerler varmış insan buraları görmeden gezmeden yurtdışına merak salmamalı dedik.Ihlara vadisi adı üzerinde bir vadi ve vadiye 300 küsur basamakla iniliyor,tekrar o kadar tırmanılıp çıkılıyo :)) yanından şırıl şırıl akan bir dere eşliğinde (yanılmıyorsam melendiz çayıydı) yürüyüş parkuru var. Ihlara vadisi yaklaşık 15 kilometre uzunluğunda. Yüksekliği ise yer yer 70-100 metre arasında değişiyor. Stanart gezi rotası Ihlara Köyü'nden başlayıp Belisırma Köyü'nde bitiyor ve mesafe 6 km kadar

Vadiye inip yaklaşık 1 km yürüdükten sonra karşımıza çıkan çaybahçesi altın değerindeydi,aramızda konuştuk çay kaç tl dir acaba diye eşim valla bu kadar yürüdüm 100 tl olsa veririrm dedi,bir baktık ki sadce 1 tl miş :))

                                                 Vadidedki çay bahçesinde gözleme molası

 Vadiden yukarı tırmanmak da ayrı bir eziyetmiş :)

Ve dönüş yolu İstanbul bizi belkler...