Geçtiğimiz haftanın sonunda eşimin Selçuk Üniversitesinde bir işi çıkması sebebiyle günübirlik Konya'ya gittik.
Uzun süredir görmek istediğim bir şehirdi Konya,özellikle de Mevlana'nın türbesini çok görmek istemiştim..Eşim iş görüşmesi için Konya'ya gidicem dediğinde bende peşine takıldım ve beraber gidip geldik.
Uçaktan iner inmez işlerimizi bir an önce halletmek için Selçuk Üniversitesine doğru yola koyulduk.
Görüşmemiz Selçuk Üniversitesi Alaaddin Keykubat kampüsündeydi.
Kampüsün içinden tramvay geçiyor ve bu tramvay neredeyse tüm şehiri turluyor,gerçekten büyük rahatlık..İnternette Konya ile ilgili bilgileri araştırırken çoğunluk halkın tramvayların çok eskimiş olduğunu, yenilenmesi gerektiğiyle ilgili bir yazı okumuştum,cidden baya eskilermiş :) bu demek oluyor ki demekki uzun süredir bu tramvay Konya'da çalışıyor.
Selçuk Üniversitesinin içinde Gökkuşağı avm diye bir yer var.Çarşı tarzı bir yer.İçerisinde lokantalar,büfeler,cafeler,kırtasiye,fotokopiciler gibi öğrenciler için nimet sayılacak bir mekan,ayrıca rengarenk yapmışlar burayı tam öğrenci işi süper,çok sevdim.Hatta eşimle kahvaltımızı burada bulunan bir cafede yaptık.Garsonlar bize sürekli "hocam" diye hitap ettiler..O an anladık ki biz gerçekten büyümüşüz (yaşlanmışız demiyorum kesinlikle :) yani dışardan bakınca pek de öğrenci gibi durmuyormuşuz bunu anladık :)
Konya Ovası'nın ne demek olduğunu Konya'da çok iyi anlamış bulunmaktayım.Konya dümdüz bir şehir,ne bir yokuş ne bir tepe hiç bişey yok,yollar dümdüz bu yüzdende trafik hız denetleme diye bir olay var çoğu yerde 70 km üzerine çıkamıyosun kent içinde..İnsan sıkılıyor bir süre sonra bak bak heryer dümdüz,insanda gaza basma istediği uyandırıyor,zaten sırf bu yüzden almışlar bu önlemi sanırım.
Yapılacak işler bitince bizi yemek yemek için 42 katlı Kule Site'ye götürdüler.Zaten benim Konya'yla ilgili yapılacaklar görülecekler listemde burası da vardı.Benzerleri içerisinde en seçkin ve en çekici mimari yapıya sahip olan Kulesite, 42 katlı ofis kulesi ve çarşı bloğu olmak üzere iki ana bölümden oluşuyor.42. Katta bir restorant ve seyir terası var. Kule Sini Restaurant,yemeğimizi orada yedik.
Sini Restaurant da Konya'yı panoramik olarak izleyebilrisiniz.Bu arada restorantın en önemli özelliği kendi etrafında dönüyor olması.Siz yemeğinizi yerken restorant hafif hafif olduğu yerde 360' dönüyor ve camdan gördüğünüz Konya manzarası sürekli değişiyor,süpper,sevdim.
Konya'da yenecek yemekler listemde bulunan yemekleri denedik eşimle.Ben Fırın Kebabı yedim,eşim tercihini Tirit den yana kullandı..Lezzetler güzeldi ne yalan söyleyelim,ama Konyaya gelip etliekmek yemeden dönen bir bizizdir heralde,tıka basa yemek yediğimiz için uçak saatine kadar hiç acıkmadık ve etliekmek yiyemeden döndük.Bu arada Konyaya gidecek olan varsa belirteyim en güzel etliekmeği Havzan diye bir mekan varmış yapan,herkes orayı methediyor bilginize.
Yemeğimizi yedikten sonra Mevlana'ya gitmek üzere yola koyulduk.
Yolda gördüğümüz bu eski otobüs bizi şaşırttı açıkçası,eşimle birlikte aynı anda hala bunlardan kalmış mı dedik,eski model olmasına rağmen sapasağlam görünüyordu
Ve Mevlanadayız..Gerçekten çok görmek istediğim bir yerdi,burada dua etmek kısmet oldu bize de..
Hava yağmurlu,vakit de tam türbenin kapanma saatine yakın olduğu için çabuk çabuk dualarımızı edip bir iki kare fotoğraf çekip çıkmak zorunda kaldık,çok ayrıntısıyla gezip inceleyemedim ne yazıkki..
Bu fotoğrafta da Alaeddin Tepesinin bitimindeki çeşme ve merdiven şeklindeki havuz görünüyor.Aslında planlarımız arasında Alaeddin Tepesi de vardı ama çok yağmur yağdığı için gidemedik.Aladdin Tepesi şehrin ortasında yüksekliği 20 mt olan bir tepeciktir esasen.Yani Konya'da yokuş,tepe bi yükselti olmayınca burası tepe oluyor.Gerçi hakkında anlatılan bir çok hikaye var,selçuklular zamanında Alaeddin Keykubat yaptırmış bu tepeyi,Konya'da heryer düzlük olduğu için yüksek bir yerden bakabilmek için.Şimdi bu tepecikte çaybahçeleri,mesire alanı ve Alaeddin camii varmış.Bu tepe tam şehrin ortasında ve etrafından tramvay geçiyor,bir de bilinen en büyük kavşaklardan biriymiş bu tepenin çevresi.Bir de bir rivayete göre eğer kim Konyaya gelir de Alaeddin Tepesini tam tur tavaf ederse Konya'dan ayrılamazmış.Bizde navigasyona bakarken benim bir hatam sonucunda sağa sapmamız gerekirken dümdüz ilerledik ve Alaeddin tepesini şöyle yusyuvarlak turlamış olduk :) biz şu an istanbulda iyiyiz içimizde Konya'ya taşınma aşkı henüz oluşmadı bakalım zaman ne gösterecek :)))
Günün sonunda hem yorgunluk atmak ve kapalı bir alanda uçak saatini beklemek üzere kendimizi Konya'nın en güzel,en yeni,en cici alışveriş merkezine Konya Kent Plaza'ya attık.Geçekten çok büyük ve çok lüks bir avm olmuş.İçerisinde hemen hemen tüm markalar mevcut.
Biraz bakınıp birşeyler içip enerji topladıktan sonra en yakın zamanda Konya gezimizi tekrarlamak üzere Konya'dan ayrıldık.